"Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, "Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek; “Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.” diyecektir. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, "Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir." İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!"

8 Haziran 2010 Salı

Bu Yuruyus Turkiye`de Oldu




6 Haziran Pazar günü Antalya’da çarpıcı bir referandum vardı. Alevi inancının en önemli önderlerinden biri olan Abdal Musa Sultan’ın türbesinin bulunduğu Elmalı- Tekke Köyündeki referandumun amacı, Abdal Musa dergâhının hemen yanı başına açılan taşocağının oylanmasıydı. Ancak bu referandum, her şeyi halka götürmeyi alışkanlık haline getiren AKP’nin önerdiği bir oylama değildi. Bu kez referandum için sandıkları ortaya koyan köylülerdi. Bergama köylülerinin sözcüsü Oktay Konyar’ın öncülüğünde gerçekleşen referandumdan “taş ocağına hayır!” sonucu çıktı.

İŞTE O REFERANDUM VE EYLEMDEN NOTLAR…
Saat 10’da Tekke köylüleri Abdal Musa türbesi yakınındaki Cem Evi’nde toplandılar. Ortaya konulan masaların üzerine seçim sandıkları yerleştirildi. Muhtarlar ve diğer görevliler de yerlerini aldılar. Bergama’da siyanürle altın çıkarılmasına karşı mücadele veren köylülerin sözcüsü Oktay Konyar, Tekke köyünde de inisiyatifi ele almış ve taş ocağının halkoyuna sunulmasını kararlaştırmışlar… Tekke köylüleri sırayla nüfus cüzdanlarını alarak TC kimlik numaralarını kaydedip Dur Dağında açılacak taş ocağının oylanması düzenlenen referandumda oylarını kullandılar... Bölgenin sosyal ev kültürel dokusunu iyi bilen Antalya’dan Araştırmacı-Yazar Giray Ercenk ve TTKD Başkanı Hediye Gündüz’ün de aralarında olduğu çok sayıda isim de oradaydı. Onlar da kısa birer konuşma yaptılar…

ABDAL MUSA’NIN ARDINDAN YÜRÜYEN DUR DAĞINDA ETKİLEYİCİ EYLEM…
Akdeniz yakası Aydın illeri
Kuşlar gider bizim Abdal Musa’ya
Cemalin görünce yürüdü dağlar
Taşlar gider bizim Abdal Musa’ya (Aşık Veli)
Oktay Konyar’ın öncülüğünde kültür merkezinde toplanan erkekler tek sıra ve üzerleri çıplak, ellerinde dövizlerle dışarı çıktılar. Önde kadınlar, arkada "Susma sustukça sıra sana gelecek " sloganı eşliğinde Abdal Musa türbesine yürüdüler. Türbenin çevresindeki mezar taşları arasında yarı çıplak erkekler çarpıcı bir görüntü oluşturdular. Kadınlar da tarlada çapasını bırakıp, çocuklarını kucaklayıp gelmişler eyleme. Kadınların içinde olduğu her eylemin gücü büyüyor… Türbenin arkasından taşocağına doğru sloganlar eşliğinde yürüyüş başladı. Taş ocağı çalışanlarının telaşını muhtarın " izin verin makinelere bir şey olmayacak, basın açıklaması yapılıp dönülecek" sözleri yatıştırdı. Taşocağının şantiyesine varıldığında, jandarmaların şantiye önünde bekledikleri görüldü. Burada Oktay Konyar’ın öncülüğünde saflar halinde dağınık bir kalabalık oluşturuldu. Yumruklar havada sloganlar atılarak bir basın açıklaması yapıldı. Kalabalık coşkuluydu…

ARAZİ HAZİNENİN DEĞİL, KÖYÜN MERASI…
İlginç olan eski muhtarın söylediğine göre şantiyenin bulunduğu bölge köyün yazılı çizili mera arazisi olarak görülüyormuş, hazinenin değilmiş. Yani değil satışı, kullanımı bile yasal olarak mümkün değilmiş. Taşocağını açan şirketin yetkililerine on günlük bir süre tanındığı ve süre sonunda çalışmaların durdurulması için köylünün gerekeni yapacağı bildirildi ve eylem sona erdi.

‘ALEVİ ENSTİTÜSÜ’ YAPILACAKTI, TAŞ OCAĞI YAPILDI!
Tekke Köyü, AKP’nin Alevi açılımının da merkezinde yer alıyordu. Açılımın en önemli ayağı olarak duyurulan ve “mektepli” Dede ve Baba’ların yetiştirileceği öne sürülen “Alevi Enstitüsü” bu köye yapılacaktı. Ancak Alevi toplumunun açılımla sınadığı AKP’nin Tekke köyündeki referandum sandığına gömüldüğünü söylemek yanlış olmaz. Çünkü açılım tartışmalarının arasında Alevi toplumunun somut taleplerini yerine getirmek şöyle dursun, üstüne üstlük Alevilerin en önemli inanç merkezlerinden birine taş ocağı açılmasına göz yummak, Alevilerce “inançlarımıza saldırı” olarak yorumlanıyor. 6 Haziran’da köylerindeki taş ocağını referandum sandığına gömen ‘1000 Tekkeli’nin, Abdal Musa’nın elini dayadığı Dur Dağı’nı deldirmeyeceği çok açık.

Referandum meraklısı siyasilere duyurulur.










Yusuf Yavuz
Odatv.com

0 yorum:

Yorum Gönder