"Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, "Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek; “Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.” diyecektir. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, "Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir." İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!"

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Erol Bilbilik - İşgal Örgütleri CIA - NATO - AB



Tek Dünyacı ve CIA’cı küresel finans kapitalistlerin, ulus devletleri ortadan kaldırmaya yönelik stratejileriyle, bunları hazırlayan merkezlerin "ölümcül planlar"ının anlatıldığı bu kitabı okuduğunuzda, bugüne kadar size anlatılanların ne kadar gerçekdışı olduğunu öğreneceksiniz.

Çalışmaları olağanüstü düzeyde gizli tutulan Ford Vakfı ve Tavistock Enstitüsü’nün yanı sıra CIA, NATO ve AB gibi merkezlerin düzenledikleri "kuşatma ve yıkım planları"nın ne ölçüde farkındayız? Bügünkü ve yakın gelecekteki "kuşatma ve yıkımlar"dan uzak durmak mümkün mü?

Dün Vietnam’dan dönen "yanlış hesap", bugün Bağdat’tan dönebilir mi? Dönmezse, daha neler olur? Bunu bize gösterecek olan, elbette zaman... Ama şu anda karşımızda duran somut gerçek şudur: Küresel hegemonyalarını, ülkeleri ve insanları köleleştirerek sürdürmeyi amaçlayan güçlü finans kapital seçkinlerinin yaptıkları hesapların çoğu tutmamıştır. Bu sonucun temel nedenlerinden biri de, Atatürk’ün önderliğinde Türkiye’de gerçekleştirilen Kurtuluş Savaşı ve Türk Devrimi’nin tetiklediği "ulusal direnme gücü" olduğuna göre, hedef de, hedefleyen de bellidir...

Türkiye, küresel emperyalizmin başaktörü ABD’nin hedefindedir.

Hedefteki Türkiye, bu durumdan kurtulmak istiyorsa, "Tek Dünyacı ve CIA’cı" finans kapitalistlerin "ölümcül planlar"ını anlamalı, kavramalı ve hızla toparlanmalıdır.

DOWNLOAD

0 yorum:

Yorum Gönder