"Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, "Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek; “Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.” diyecektir. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, "Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir." İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!"

13 Temmuz 2010 Salı

Seçmene uyarı: Yargı reformunu UNDP hazırladı!

Amerikalı bir savcının Adalet Bakanlığı’na danışmanlık yaptığını yazdığımda bakanlık bu haberi yalanlamıştı. Sonra Aydınlık dergisinde, Susanne Hayden adlı bu savcının, resmi olarak Amerikan Büyükelçiliği bünyesinde çalışmakla birlikte, 25-26 Ocak 2007’de İstanbul’daki hakim evinde, sekiz ilin özel yetkili Başsavcı vekili ve Adalet Bakanlığı’ndan üç yetkili ile çalıştay düzenlediği ve terörle mücadele yöntemlerini anlattığı ortaya çıkarıldı. Adalet Bakanlığı, bu haberler üzerine herhangi bir açıklama yapamadı.

Şimdi en az bu skandal kadar büyük bir skandalı yine açık kaynaklardan elde ettiğim bilgilerle bilginize sunuyorum...

Anayasa reformu denilen ve Türk yargı sistemini altüst eden çalışmalar, uzun süreden beri Adalet Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından sürdürülüyor.
Danıştay 2. Dairesi Tetkik Hakimi Fetih Sayın, Danıştay Başkanlığı tarafından görevlendirilerek 16-17 Nisan 2009 tarihlerinde Ankara Sheraton Oteli’nde yapılan semineri takip etti ve bir rapor hazırladı.

Fetih Sayın öncelikle UNDP’nin İnternet sitesini inceledi ve “Kurumsal Yönetim Perspektifinde Yargı Reformunun Desteklenmesi” projesinin 112 bin Amerikan Doları bütçesi olduğunu ve Ocak-Ağustos 2008 tarihlerini kapsadığını tespit etti.

UNDP sitesinde aynen şöyle deniliyor: “UNDP, ulusal hükümet nezdinde güvenilir bir ortaktır, yargıda iyi yönetişimi sağlamada ulusal hükümete katkı verecek pozisyondadır. Proje adalet reformunda Türkiye’ye yol haritası hazırlamak için hazırlanmıştır ve Adalet Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Yargıtay ve Danıştay gibi yüksek mahkemelerin yapıları ve kendi aralarındaki etkileşimlerine yönelik genel bir değerlendirme sağlayacaktır.”

UNDP’nin “Türk Yargı Reformuna Destek” başlıklı raporunda da şu bilgiler veriliyor:

* “Yargı Reformunun Desteklenmesi Projesi kapsamında 13-14 Mart 2008 tarihinde Ankara’da bir çalıştay gerçekleştirildi. Geniş bir katılımcı topluluğunca gerçekleşen bu iki günlük çalıştayda Türkiye’nin yargı reformuna ilişkin çabaları ve özellikle de Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Yargıtay ve Danıştay gibi yüksek mahkemelerin yapısı hakim ve savcılar gibi adalet aktörlerince tartışıldı.
* Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısındaki olası değişikliklere odaklanıldı.
* Katılımcılar ayrıca, Personel İşleri Dairesi Genel Müdür Yardımcısı’nca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısı, üyelerinin seçim prosedürleri, atama ve terfilere ilişkin görev ve sorumlulukları hakkında bilgilendirildi. Çalıştayın ikinci günü, Yargıtay ve Danıştay başta olmak üzere yüksek mahkemelerin yapısına ilişkin tartışma ve görüş alışverişini mümkün kılan platformlara ayrıldı.
* Çalıştaya UNDP Bratislava Bölgesel Merkez Ofisi temsilcileri ve uluslararası danışman Larry Taman da katılarak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun ve Yüksek Mahkemelerin yapılarıyla ilgili uluslararası düzenlemeler ve uygulamalar başta olmak üzere, küresel bağlamda yargı reformu ile ilgili deneyimlerini aktardılar”.

Fetih Sayın diyor ki, “Görüldüğü gibi bütün çalışmalar Adalet Bakanlığı’nın, bir başka anlatımla yürütme erkinin yönlendirmesi doğrultusunda sürdürülmüş, yargı erki kendisiyle ilgili olarak yapılacak önemli düzenlemelerin hazırlığında dışarıda tutulmuştur.”

Konuya devam edeceğiz...

Arslan Bulut
Yenicag Gazetesi

0 yorum:

Yorum Gönder